Etiketler

7 Ekim 2014 Salı

Georges Simenon - Bella'nın Ölümü

Yazar: Georges Simenon
Kitap: Bella'nın Ölümü
Orijinal Adı: La Mort de Belle
Çeviren: Bilge Karasu
Yayınevi: Kabalcı Yayınları
Basım Yılı: Haziran 2008
Sayfa Sayısı: 199
Puanım: ★★☆☆

Güz Okuma Şenliği'nden okuduğum ikinci kitap polisiye/gerilim/korku kategorisinden polisiye türünde bir kitap oldu. Belçikalı yazar Georges Simenon'un Bella'nın Ölümü kitabını seçtim, bu seçimde çevirmen olarak ismini gördüğüm Türk edebiyatının sevdiğim yazarlarından biri olan Bilge Karasu etkili oldu. Kendisi bu çeviride çok iyi bir iş çıkarmış, su gibi akıp giden çok akıcı bir dili var kitabın, sıkılmadan bir saatin içinde rahatlıkla bitirebilirsiniz.

Kitabın konusuna gelecek olursak, isminden de anlaşılacağı üzere Bella isimli 18 yaşındaki bir genç kızın cinayetinin araştırılması üzerine geçen bir kitap. Bella, Spencer Ashby ve karısı Christine'in Amerika'nın New England bölgesindeki evlerinde misafir olarak kalmaktadır. Christine'in yakın arkadaşlarından birinin kızı olan Bella günlerden bir gün odasında ölü olarak bulunur, fakat sıradan bir ölüm değildir bu, kız başka biri tarafından boğularak öldürülmüştür. Tüm gözler ve şüpheler olayın tek tanığı olan Spencer'ı göstermektedir. Masum olmasına ve henüz suçluluğu ispat edilmemesine rağmen, Spencer'ın hayatı bir anda tepetaklak olur, karısı dahil çevresindeki insanlar kendisinden uzaklaşır, sıradan hayatı garip bir hal almaya başlar.

Kitap bir polisiye kitabı gibi görünmesine karşın, insan/suç psikolojisi türüne daha yakın. Agatha Christie kitaplarındaki gibi katilin kim olduğunun tahmin edilmesinden çok, kitapta katil olduğu düşünülen Spencer'in ruh durumuna daha çok odaklanılmış. Yani cinayetten çok, karakter psikolojisi ve insan analizi ön planda ve bu durum Spencer'in monologlarıyla çok iyi kurulmuş.  Kitapta bazı karakterler var ve o kadar güzel anlatılmışlar ki,  olayları okudukça gıcık oluyorsunuz, seviyorsunuz ve Spencer gibi sinirlenip, onun yanında hissediyorsunuz kendinizi. Yazarın diğer kitaplarında çoğu zaman rastladığımız müfettiş Jules Maigret bu kitapta yok ama eksikliği çok da hissedilmiyor. Kitap Amerika'da geçmesine rağmen bana nedense kuzey ülkelerinden birinde geçiyormuş izlenimi verdi hep, belki de Flamanlar'ın Evinde isimli yazarın okuduğum bir başka kitabının etkisinde kaldım. Zaman zaman kitabı Jagten (Onur Savaşı) isimli filme ve kitaptaki karakteri de orada Mads Mikkelsen'in canlandırdığı karaktere benzettim ve aralarında birçok paralellik kurdum. Bu filmi de ayrıca izlemenizi tavsiye ediyorum. 

Simenon'un yazmış olduğu ve dilimize çevrilmiş birçok kitap mevcut, Türkçeye çevrilen kitaplar da hep farklı yayınevlerinden basılmış. Bunlar arasında Kabalcı, Metis, Nisan, K Kitaplığı, Varlık, Nüans, Feniks, Çiviyazıları ve Milliyet gibi yayınevleri bulunmakta. Piyasada olan kitaplarından 4 tanesi Kabalcı Yayınları altında bulunabiliyor. Polisiye türünde değişik bir kitap okumak isteyenlere Simenon'u rahatlıkla tavsiye edebilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder